
Turkcell’in tarife yumurtlayan tavuk reklamı ilk çıktığında bana çok sempatik ve yaratıcı gelmişti. Eminim birçok kişide de aynı izlenimi bırakmıştır. Zaten firmada reklamın hoşluğundan etkili bir biçimde yararlandı ve versiyonlarını görmüş olduk kısa süre içinde.
Cellocan’ların tatlılığına diyecek birşeyim yok, gayet sevimliler ve kendilerini izlettirmeyi başarıyorlar. Fakat son çıkan reklamlarının aynı izlenimi yarattığını söyleyemeyeceğim.
Köylerimizdeki kapsama alanının genişliğini belirtmek amaçlı bir reklam. Ama nedense izlediğimde bende bıraktığı izlenim kapsama alanı olmuyor. Aksine reklamın övünülecek tarafından çok, eleştirilecek tarafları olduğunu düşünüyorum.
Köylerimizdeki kapsama alanının genişliğini belirtmek amaçlı bir reklam. Ama nedense izlediğimde bende bıraktığı izlenim kapsama alanı olmuyor. Aksine reklamın övünülecek tarafından çok, eleştirilecek tarafları olduğunu düşünüyorum.
Ülkemizin eğitim, kültür ve ekonomik seviyesini ele alacak olursak, reklamda insanların birbirleriyle yaptıkları telefon konuşmalarını pek sempatik bulamıyorum.. Ekonomik seviyesi düşük insanlarda görmeye alışık olduğumuz son model cep telefonları sınıf atlamanın en kolay ve en ucuz yolu bu kesimin gözünde. Ayrıca yapılan telefon konuşmaları da komik gelmiştir bana hep.Özellikle otobüslerde gördüğüm eve alınacak ekmek sayısının komik bir şekilde cep telefonuyla belirlenmesi gibi bir durum söz konusu bu reklamda. Reklamın çekildiği yerde yaşayan insanların düzgün yolları suları yok ama cep telefonu şebekeleri var.
Bu durum üniversitelerin çalışmalarına bile konu oluyor. Küreselleşme, iletişim teknolojilerinin hızlı gelişmesini ve yaygınlaşmasını sağlıyor. Ancak eşitsiz ve dengesiz olan bu gelişme, özellikle az gelişmiş ülkelerde çelişkiler ortaya çıkarıyor. Kırsal kesimlerde artan yoksulluğa, işsizliğe, güvencesizliğe rağmen, bazı iletişim teknolojileri son derece hızla yaygınlaşıyor. Örneğin, araştırma kapsamında görüşülen köylülerin yüzde 82’sinin cep telefonu, yüzde 16’sının uydu anteni var. Ancak, bunların çoğunun hiçbir sosyal güvencesi yok. Hatta bazılarının yaşadıkları köylerde yol ve su bile bulunmuyor.Reklamda mizah olarak ön plana çkarılan konuya ,ben bu ülkede yaşayan birisi olarak tebessüm edemiyorum.
Tabiki firmalar kendilerini, ulaştıkları yerleri genişletmeye çalışacaklar,bu işlerinin bir parçası ama bu reklamın içeriğinden duyduğum hoşnutsuzluğu gidermeye yetmiyor. Avea’nın kapsama alanı reklamını Turkcell’in reklamına göre daha mantıklı bir reklam olarak görüyorum. Birçok kampanyada farklı konseptte reklamlar kullanan ve yeterince başarılı olan Turkcell’in bu reklamının firma adına çok stratejik bir konumda olmadığnı düşünüyorum.